Bugün sizlere ressam Vincent Van Gogh'un ''Yıldızlı Gece'' adlı eserinden bahsedeceğim. 1889 yılında yaptığı yağlı boya çalışması olan bu eser,73,7 cm x 92,1 cm boyutlarındadır ve günümüzde New York'da bulunan Museum Of Modern Art 'da sergilenmektedir.
Hollandalı ressam, hayranlık duyduğu Gauguin ile yılbaşı zamanı bir tartışma yaşamış ve kulağını kesmiştir. Kulağını kesmesinin ardından Fransa'da Saint-Remy-de-Provence bir odanın penceresinden dünyayı nasıl gördüğünü gösterir bizlere...
Resim sabaha karşı yapılmış. Vincent'ın sabaha kadar uyumadığı kesin. Nasıl uyuyabilir ki ? Kulağını kesip, Gauguin'in sıkça görüştüğü hayat kadını Rechal'ın eline vererek '' Bunu benim için sakla'' demiş. Kulağını keserken ne düşünüyorsa bu eseri yaparken de aynı şeyleri düşünüyordu muhtemelen.
Bu sebeple hala onu anlamaya çalışıyoruz.Gece pencereden gördüğü Saint-Remy köyünün görüntüsünü aklında tutmuş ve aklındakileri sabah olunca tuvale dökmüş. Ancak bu öyle bir manzara resmi değil. Sarsıcı, bir şeyler anlatmak isteyen ve dışavurumcu bir manzara resmi.
Daha önce hangi ressam bir manzara ile hislerini açıklamayı denemişti ? Gök yüzü ilginç bir şekilde dönüyor, ağaçlar ateşe benzer bir şekilde yükseliyor... Sağ tarafta gördüğünüz sıra dağlar ise Alpilles dağlarıdır. Yıldızlarından ve gece mavisi renginden başka resmin bir gece resmi olduğunuküçük evlerin küçük pencerelerinden çıkan sarı ışıklardan anlıyoruz.
Resmin merkezinde evlerin arasında dikkat çekici olarak bir dikeylik kazandıran kiliseyi görüyoruz. Ön tarafta bir ateş gibi yükseldiğini söylediğimiz servi ağacı ise resimde derinlik güçlendirilmesi için kullanılmıştır. Resimde bulunan ilginç özelliklerden biri de ay figürünün bir yandan güneş figürüne de benzemesidir.
Resmin bizim bakış açımıza göre sağ tarafında yer alan ay aynı zamanda bir güneş gibidir. Gece gündüze dönüşmek üzere olduğu için iki tane ayrı güneş ve ay çizecek açıya sahip olmayan ressam Van Gogh'un gece manzarasından aklından kalanlarla yaptığı bu resimde güneş ve ayı temsilen bir arada verdiği düşünülebilir.
Peki neden ? Van Gogh'un dindar biri olduğunu bilen bilir. Ressam Van Gogh tevrat da geçmekte olan bir ayeti St.Reims manzarası ile bir arada vermek istemiş olabilir. Yusuf'un hikayesi diye bildiğimiz bu Eski Ahit Sahnesinde '' Bir rüya gördüm. Güneşin, ayın ve onbir yıldızın bana doğru eğildiklerini gördüm. Tekvin 37:9'' yazmaktadır Van Gogh'un işte bu ayete bir gönderme yaptığı düşünülmektedir.
Çünkü Van Gogh bir dönem vaizlik yapmış ve kendini bir mesih olarak görmüştür.Resimde ayın ve güneşin bir arada verilidği düşünülürse bunun dışında onbir yıldız figürü vardır ve ayette olduğu gibi Hollanda'lı ressam Van Gogh'a doğru eğilmektedirler. Tabi akıl hastanesinde yatarken vaizlik yaptığı günler çok geride kalmıştır ama yine de bu fiikir ihtimal dışı değil.
Deliryumda yaptığı resimlerin çoğunda fırça darbeleri dalgalanıyor ve sert eğriler oluşturuyordu.Renkler ve fırça darbeleri, geldiği Fransa'da Akdeniz ikliminin ve renklerinin hakimiyeti altına girmiştir. Özellikle Yıldızlı Gece resminde kullandığı renk ve fırça tenkikleri ile dışavurumculuk akımını ciddi şekilde etkilemiştir.
Erich Heckel ve Oskar Kokoschka gibi sanatçılar ressam Van Gogh'un tekniğinden, kalın sert konturlarından ve fırça darbeleri konusunda onun peşinden gitmişlerdir.Van Gogh doygun renkleri tüpten çıktığı gibi palet üzerinde karıştırmadan kullanır. Resimde ki renklere bakın... Gecenin tonları mavi,mor ve lacivert, yıldızların ve ayın tonları ise sarı ve turuncunun yanında parlak beyazdır. Söyleyeceklerim bu kadar.Umarım beğenirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler. Hata için özür dilerim. Etiketler:Sanatçılar, Sanat , Bireysel Çalışmalar, Fotoğraf Galerisi, Soyut Sanat ➽
Tamamiyle benim gibi öğrenci olan arkadaşlarım ve öğretmenlerimiz için hazılramış olduğum bu site umarım sizlere de faydalı olur.
Ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.
Hata için özür dilerim.